SIRLI DUALAR

(Her şeyin en iyisini en doğrusunu Allah bilir, biz aciz kullar sadece  O'na sığınır O'ndan isteriz.
Rabb'im bizi hatadan, günahtan ve şirkten korusun. AMİN...

Celcelüyete Duası için tıklayın :      

Celcelûtiye duası, Süryânîce “Bedî” anlamına gelmektedir. 

Vaktinde (çağında) kendisi gibi görülmedik, kimseye benzemeyen demektir.Resûl-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’a Hazret-i Cebrâil (as) tarafından indirilen ve içinde İsm-i Azam’ı da taşıyan yüksek mânâlar, Hazret-i Ali (r.a) tarafından Celcelûtiye adıyla ve cifir ilmine göre birçok tarih de araştırılarak Süryânî diliyle yazılmış ve kaside hâline getirilmiştir.Güçlü ve tesirli bir duâdır. Bir isimler hazinesidir. Allah’ın rahmetini celb etmesi sebebiyle bir rahmet hazinesi veya bir Cennet hazinesi demek de mümkündür. Rabb’imizin en büyük ismi olan İsm-i Azam bu sırlı duânın içerisinde gizlenmiş olduğundan, bu duâyı okuyarak Allah’a sığınan ve Allahtan yardım isteyen kulun, dünya ve âhiret işlerinde çok kolaylıklar ve bereketler göreceği müjdelenmiştir.

Fatihatul Fukara Duası için tıklayın   
 Fatihatül Fukara duası Hazreti Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: Fatiha suresini üzere günde bir  defa okuyan kişinin dünya ve ahiret için istekleri kabul olunur.(elbette evvela Allah bilir). Allah-ü Teala diğer kullarının kalbini  bu duayı okuyan kişiye bağlar ve üzerinden tüm belaları kaldırır. Bu duaya başlamadan önce beden ve mekan temizliğine lütfen dikkat ediniz. Önce abdest aldıktan sonra,3 İhlas 1 Fatiha okuyup Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (a.s.)’a tüm peygamberlere, Âl ve Ashab Efendilerimize ,Ehl-i Beyte ve tüm mübarek ölmüşlerin ruhuna hediye ediyoruz.. Allah c.c. ın feyiz ve lütfuyla bu esrara vakıf olur. Gizli ve örtülü olan ğayb alemini hisseder. Meleküt alemin den olan ruhanilere muttali olup, ceberüt alemiyle irtibat sağlar. Süfli alemden kopup beka alemiyle tam bir bağlantı kurar. Okuyan kişinin kalp ve esrar kapıları açılır. Allah Teala hazretleri izniyle okuyanı zengin eder. Buhari r.a. hazretleri buyurur ki ; Fatiha suresini  hergün 7 defa okuyan kimse dünya ihtiyaçlarından hiç kimseye muhtaç olmaz ve Allah Teala okuyana gayb kapılarını açar ( elbette evvela Allah bilir her şey Allah’ın izniyle olur)


Cevşenül Kebir için tıklayınız
Cevşenül Kebir duası

Kelime anlamı zırh olan Cevşenül kebir bir duâdır. Bu duâ Peygamber efendimiz (s.a.v) den günümüze kadar ulaşmıştır. Bu da duaya özel bir anlam katar.Cevşen'in hangi nedenle okunması gerektiği hakkında bazı tespitler yapabilmek için, öncelikle duânın ne anlama geldiği, kişinin neden duâya ihtiyacı olduğu ve insana, "duânız olmasaydı ne ehemmiyetiniz vardı" (Furkan Suresi; 77.) buyrulmasındaki  sırrı belirlemek gerekmektedir.  Resul-i Ekrem'in (s.av) bu duasının bağlılık yönü ile ilğili  bazı noktaların açıklanması  gerekmektedir

Duâ her  nedense hep arzu ve isteklerimizin yerine gelmesi için bir "araç" olarak görürüz. Bu dar bakış açısıdır, yani şöyle ki, dua eden, duaları okuyan kişinin manevi yönden kuvvetlenmesini sağladığı, evreni baştan başa nurlandırdığı, kötülük karanlıklarını dağıttığı, gafletleri  parça parça ettiği söylenir . Tılsımlı dualara devam eden kişi manevi alemlere ulaşır.Cevşenü'l-Kebir duâsı Hz. Peygamberin marifetullahta erişilmez olduğunun ispatıdır. Said Nursi, bunu şöyle anlatır: "...hem binler duâ ve münacaatlarından Cevşenü'l-Kebir ile, öyle bir marifet-i Rabbaniye ile, öyle bir derecede Rabb'ini tavsif ediyor ki, o zamandan beri gelen ehl-i marifet ve ehl-i velayet, telahuk-u efkarla beraber, ne o mertebe-i marifete ve ne de o derece-i tavsife yetişememeleri gösteriyor ki, duâda dahi onun misli yoktur. Risâle-i Münacaat'ın başında Cevşenü'l-Kebir'in doksan dokuz fıkrasından bir fıkrasının kısacık bir mealinin beyan edildiği yere bakan adam, 'Cevşen'in dahi misli yoktur' diyecektir." Dinimize göre  Hz. Muhammed’in  itikadının en zirvede olması ne kadar kati bir gerçek ise Hz. Muhammed’in  duâsının da zirvede olması o kadar gerçektir. Cevşen okunurken niyetin kötü olmaması, kalbi temizlik, saf niyet Allah’a teslimiyet olması gereklidir. Bu duâda baştan sona Esma-i Hüsna ile Allah'a yalvarılarak, tüm samimiyetiyle Allah’tan beklemek gerekmektedir.